Nehre bakın, kanımıza
Rüzgara bakın, soluğumuza
Toprağa bakın, etimize.
Bulutlara bakın, felsefemize
Ağaçlara bakın, şiirimize
Kuşlara bakın, düşümüze.
Ah! Böceklere bakın, yalnızlığımıza
Ufuğa bakın, özlemimize
Çiçeklerin coşkusuna, sevincimize.
Nereye gidiyorsunuz, hangi vücuda?
Küt küt atan kalp de, kimin soluğuna?
Açılıyor şu yol, şu yolun sonsuzluğu.
Ağaç bulutu doğurur,
Bulutsa nehri,
Nehirse kuşları,
Kuşlarsa rüzgarı,
Rüzgarsa ağacı……
Açılıyor serin ve yeşil o yol,
Sarhoş olurum o yolun girdabında
O nefes, o su yolu, tek bir damar……
O yol, büyük bir örümcek ağı,
Ağda meyve vermiş bir damla çiğ.
(Kendini bırakıp geride, gerçek benliğine geçmekte.)
Güneşi yutan çiğin tüm aleminin,
Rüzgarın yuvarlayıp yarattığı çiğin tüm aleminin,
Şimşeği kavurup yiyen çiğin tüm aleminin,
Bir damlada toplanmış, tüm alemin öz suyu.
Gökyüzüyle yatıp, gökyüzüne gebe kalan çiğ,
Aynasıdır Neptün ve Plüton’un.
Çiğ, böceklerin içinden geçip
Yuvarlanıyor kuşların sesine,
Sonunda ot yaprağına konuyor çiğ…
Çiğ (이슬, Der Tau )
Nehre bakın, kanımıza
Rüzgara bakın, soluğumuza
Toprağa bakın, etimize.
Bulutlara bakın, felsefemize
Ağaçlara bakın, şiirimize
Kuşlara bakın, düşümüze.
Ah! Böceklere bakın, yalnızlığımıza
Ufuğa bakın, özlemimize
Çiçeklerin coşkusuna, sevincimize.
Nereye gidiyorsunuz, hangi vücuda?
Küt küt atan kalp de, kimin soluğuna?
Açılıyor şu yol, şu yolun sonsuzluğu.
Ağaç bulutu doğurur,
Bulutsa nehri,
Nehirse kuşları,
Kuşlarsa rüzgarı,
Rüzgarsa ağacı……
Açılıyor serin ve yeşil o yol,
Sarhoş olurum o yolun girdabında
O nefes, o su yolu, tek bir damar……
O yol, büyük bir örümcek ağı,
Ağda meyve vermiş bir damla çiğ.
(Kendini bırakıp geride, gerçek benliğine geçmekte.)
Güneşi yutan çiğin tüm aleminin,
Rüzgarın yuvarlayıp yarattığı çiğin tüm aleminin,
Şimşeği kavurup yiyen çiğin tüm aleminin,
Bir damlada toplanmış, tüm alemin öz suyu.
Gökyüzüyle yatıp, gökyüzüne gebe kalan çiğ,
Aynasıdır Neptün ve Plüton’un.
Çiğ, böceklerin içinden geçip
Yuvarlanıyor kuşların sesine,
Sonunda ot yaprağına konuyor çiğ…