Onur Behramoğlu
kenz-i mahfi ya da hiç
kenz-i mahfi ya da hiç
ben hüzünlerin peygamberiyim
hz. muhammed
aynaya her bakışım
dayak yemiş bir çocuğu kucağıma düşürür
hüzün
değdiğim yerlerde depreşmektedir
ya tanrıyım ben ya da hiç kimseyim
sığamam giysilere her daim boy atmaktayım
parçalıyorum biçilen kaftanları
bağrımda dünyanın tüm mezarları
servilerle öpüşmektedir
yurdum yok sürgündeyim
notalarına ayırıyorum senfonileri
anlamlarını bozmak
yeni izlerle donatmak için belki
yaralı kalbini dinliyorum sevdiğimin
minörler majörlerle dövüşmektedir
kan revan içindeyim
yaşamaya geldim ders almaya değil
sevdalandım ölüme bir tek o uzlaşmıyor
gerisi gözümden düşmektedir
kaçtım cennetinizden, cehennemdeyim
bir sabah
sadece kendim için keserek sakalımı
ölümü yenercesine pırıl pırıl tıraşımla
gelip şah damarınızdan yakalayacağım
fısıldayacağım kulağınıza
kays’a mahfi mecnun’a malum olanı
paçavra gibi ucundan tuttuğunuz yaşamı
gövdenizden çekip alacağım
sıktıkça boğulduğunuz
boyunbağlarınızdan asacağım
belki aleladeyim belki de mucizeyim