Neşe Yaşın 
Translator

on Lyrikline: 3 poems translated

from: hebrejščina to: turščina

Original

Translation

השפה אומרת

hebrejščina | Amir Or

הַשָּׂפָה אוֹמֶרֶת: לִפְנֵי הַשָּׂפָה
עוֹמֶדֶת שָׂפָה. שָׂפָה הִיא עֲקֵבוֹת
עֲקֻבִּים מִשָּם.
הַשָּפָה אוֹמֶרֶת: שְׁמַע עַכְשָׁו.
אַתָּה מַקְשִׁיב: הָיָה פֹּה
הֵד.

קַח אֶת הַשְׁתִיקָה וְנַסֵּה לִשְׁתּוֹק.
קַח אֶת הַמִּלִּים וְנַסֵּה לְדַבֵּר;
מֵעֵבֶר לַשָׂפָה הַשָׂפָה הִיא פֶּצַע
שֶׁמִּמֶּנּוּ נִגָּר וְנִגָּר הָעוֹלָם.
הַשָּׂפָה אוֹמֶרֶת: יֵשׁ, אֵין, יֵשׁ
אֵין. הַשָׂפָה אוֹמֶרֶת: בּוֹא נְדַבֵּר אוֹתְךָ,
בּוֹא נְמַשֵׁשׁ אוֹתְךָ, בּוֹא תַּגִּיד
שֶׁאָמַרְתָּ.

© Amir Or
Audio production: 2010 Literaturwerkstatt Berlin

Dil Der ki

turščina

Dil der ki: Dilden önce,

bir dil durur. Dil, bıraktığımız izlerdir

bizi usulca izleyen.

Dil der ki: Şimdi dinle.

Dinle: Bir yankı vardı

burada.


Sessiz ol ve sessiz olmaya bak.

Sözleri dinle ve konuşmaya bak:

Dilin ardındaki yaradır dil,

oradan dünya akar dışarıya, akar, akar.

Dil der ki: Var, yok, var,

yok. Dil der ki: O benim.

Dil der ki: Gel konuşalım,

Tutun bana, gel, dediğin neyse

onu de bana—



çeviri: Seyhan Erozcelik




DİL DER Kİ


Dil der ki: dilden önce bir dil durur

Dil lekeleridir buraya kadar saçılmış

Dil der ki: işit şimdi

İşittin: İşte bir yankı


Sessizliği al ve sessiz olmaya çalış

Kelimeleri al ve konuşmaya çalış:

Dilin ötesinde dil bir yaradır

Içinden akıp durur dünya

Dil der ki: dir, değildir, dir

Değildir. Dil der ki: Ben

Dil der ki: Haydi, seni konuşalım

Seninle başa çıkalım. Haydi , Söyle

söylediğini



çeviri:Neşe Yaşın

çeviri: Seyhan Erozcelik

çeviri: Neşe Yaşın

הַבַּרְבָּרִים: סִבּוּב שֵׁנִי

hebrejščina | Amir Or

לֹא לַשָּׁוְא חִכִּינוּ לַבַּרְבָּרִים,
לֹא לַשָּׁוְא נִקְהַלְנוּ בְּכִכַּר הָעִיר.
לֹא לַשָּׁוְא עָטוּ גְּדוֹלֵינוּ אֶת בִּגְדֵי כְּבוֹדָם
וְשִׁנְּנוּ אֶת נְאוּמָם לִכְבוֹד הַמְּאֹרָע.
לֹא לַשָּׁוְא נִתַּצְנוּ מִקְדָּשֵׁינוּ
וּבָנִינוּ אֲחֵרִים לְאֵלֵיהֶם;
כַּדָּת שָׂרַפְנוּ אֶת סְפָרֵינוּ
אֲשֶׁר אֵין חֵפֶץ בָּם לָאֲנָשִׁים כָּאֵלֶּה.
כִּדְבַר הַנְּבוּאָה בָּאוּ הַבַּרְבָּרִים,
וְנָטְלוּ מִיַּד הַמֶּלֶךְ אֶת מַפְתְּחוֹת הָעִיר.
אַךְ בְּבוֹאָם עָטוּ לְבוּשׁ כִּלְבוּשׁ הָאָרֶץ,
וּמִנְהָגָם הָיָה מִנְהַג הַמְּדִינָה;
וְעֵת צִוּוּ עָלֵינוּ בִּלְשׁוֹנֵנוּ,
לֹא יָדַעְנוּ עוֹד מָתַי
בָּאוּ הַבַּרְבָּרִים.

© Amir Or
Audio production: 2010 Literaturwerkstatt Berlin

BARBARLAR (İKİNCİ TUR)

turščina

Nafile değildi barbarları beklememiz

Nafile değildi şehir merkezinde toplanmamız

Büyüklerimizin resmi giysilerini kuşanmaları

Ve tören konuşmalarını çalışmaları nafile değil

Tapınaklarımızı yıkıp onların Tanrıları için tapınaklar dikmemiz de nafile değil

Olması gerektiği gibi yaktık kitaplarımızı

İçlerinde böylesi insanlar için hiç bir şey bulunmayan kitaplarımızı

Sonra kahanetin duyurduğu gibi barbarlar geldi

Şehrin anahtarını aldılar ve kralın kellesini

Ama onlar gelince toprağın kumaşlarını kuşandılar

Ve adetleri  bizim devletin adetleriydi

Ve ne zaman ki bizim dilimizde emrettiler

Hiç bilmedik ondan sonra

Barbarlar ne zaman gelmişti bize

Translation: Neşe Yaşın

בִּירָה

hebrejščina | Amir Or

לָרֶצַח הַמֻּשְׁלָם אֵין סִבּוֹת, אָמַר,
לָרֶצַח הַמֻּשְׁלָם דָּרוּשׁ אוֹבְּיֶקְט מֻשְׁלָם,
כְּמוֹ שֶׁהָיָה אָז בְּאַוְּשְׁוִיץ.
לֹא הַמִּשְׂרָפוֹת, כַּמּוּבָן, אֶלָּא כְּמוֹ
אַחַר כָּךְ, מִחוּץ לִשְׁעוֹת הָעֲבוֹדָה, אָמַר
וְהִשְׁתַּתֵּק
מַבִּיט בַּקֶּצֶף
וְלוֹגֵם.

הָרֶצַח הַמֻּשְׁלָם הוּא אַהֲבָה, אָמַר.
הָרֶצַח הַמֻּשְׁלָם לֹא מְבַקֵּשׁ דָּבָר מֻשְׁלָם,
רַק לָתֵת
כְּפִי יְכָלְתְּךָ.
אֲפִלּוּ בְּזִכְרוֹן הַלְּפִיתָה, הַחַיִּים עֲדַיִן
נֶצַח. אֲפִלּוּ הַיְלָלוֹת שֶׁעִרְסְלוּ אֶת הַיָּד,
אֲפִלּוּ הַשֶּׁתֶן שֶׁנָּפַל כְּמוֹ חֶסֶד עַל הַבָּשָׂר הַקַּר,
אֲפִלּוּ הֶעָקֵב שֶׁהֵעִיר עוֹד אֵינְסוֹף,
אֲפִלּוּ הַשֶּׁקֶט,
אָמַר.
מַבִּיט בַּקֶּצֶף.

נָכוֹן, עֲבוֹדָה הֲגוּנָה
מְשַׁחְרֶרֶת הַרְבֵּה, אֲבָל
רֶצַח מֻשְׁלָם אֵינוֹ מְאַבֵּד
אֲפִלּוּ טִפָּה אַחַת.
כְּמוֹ שְׂפָתַיִם שֶׁל יֶלֶד, הִסְבִּיר,
כְּמוֹ חוֹל וָקֶצֶף,
כְּמוֹ שֶׁאַתָּה
שׁוֹמֵעַ,
שׁוֹתֶה וְשׁוֹמֵעַ.

© Amir Or
Audio production: 2010 Literaturwerkstatt Berlin

BİR BARDAK BİRA

turščina

Kusursuz bir cinayetin hiçbir gerekçesi yok, dedi

Kusursuz bir cinayetin kusursuz bir objeye gereksinimi vardır yalnızca

Auschwitz’de olduğu gibi

Krematoryum değil tabii, ama sonrasında olduğu gibi, iş saatleri dışında

Ve sonra sessizleşti

Biranın köpüğüne bakarak

Ve bir yudum alarak


Kusursuz cinayet aşktır,dedi.

Kusursuz bir cinayetin kusursuz birşeye gereksinimi yoktur

Verebileceğin kadarını

Vermekten gayrı

Hatta boğazı sıkmanın anısı

Ölümsüzdür. Elimi sarsan ulumalar dahi

Soğuk ete zerafle düşen sidik dahi

Çizmenin topuğu dahi bir başka sonsuzluğu uyandırır

Sessizlik dahi

Dedi

Köpüğe bakarak


Doğru, saygın iş özgürleştirir arbeit macht frei

Ama kusursuz bir cinayet tek bir damla dökmez

Bir çocuğun dudakları gibi, diye açıkladı

Kum ve bira köpüğü gibi

Senin gibi

dinleyen

Bira yudumlarken dinleyen

Senin gibi

Çeviriler: Neşe Yaşın