Richard Gwyn
Translator
on Lyrikline: 3 poems translated
from: turščina to: angleščina
Original
Translation
Kirilaşk
turščina | Efe Duyan
tatlovski diyorum sana
rus romanlarından öğrenmedik mi sevmeyi
yanıma uzandığın ilk akşam
çivi yazısıyla hafızamda
hayır, hayır: bir mağara resmi
seni biraz bekletmiştim başlarda
o kadarını affet
bir zaman sakladım adını
bilmiyorsun neden
yarıda kalmış ördüğün atkı
kalsın, yeni bir kışa vesile-
ve yarım yalnızlığın, güzel işte
sabah çıkarken yeşil bir elma uzatmıştın
aramızda bir parola olsun bu
ve bırak uzasın kaşların,
korkutuyor beni yapmacıklığı
bazen mimarinin şiirin bile
yara dolu çocukluktan bacakların
seviştiğimiz koşar adım
sevdiğimiz uzayan saçlarınca sabırlı
ama rus romanlarında
uzun takma adları hala karıştırıyorum
Audio production: Efe Duyan / EDISAM - Turkish Literature and Science Writers Union
Russtylove
angleščina
I call you honeyovsky
didn't we learn to love from Russian novels
the first night you slept beside me
is in my mind, written in cuneiform script
no, no, as a cave painting
at the start I let you wait a while
forgive me for that
for some time now I've hidden your name
you don’t know why
the scarf you were knitting was left half finished
let it be, until next winter
so that your loneliness is only partial, also
that green apple you gave to me one morning
let it be a secret password between us
and let your eyebrows grow
the pretentiousness scares me,
just as it does with architecture and poetry
your legs are full of childhood wounds
we make love at a canter
we love each other,
patient as your growing hair
but I still confuse
the long nicknames in Russian novels
Ulus Gazetesi İşgali
turščina | Efe Duyan
brecht olsa şöyle sorardı:
anlamadan heveslenenlerle, anlayıp susanların nedir farkı?
beckett’a göre,
büyük bir fırsat kaçırıldı
kemal türkler’e göre,
hayır onlar planlamamıştı
anılara göre,
inanılmıştı inanılması güç bir güzelliğe
devrimlere göre, meşruydu her devrimci eylem
anneannemle konuşacak olsam,
“bırak bu işleri artık”
asıl merak ettiğim,
muhabirlerle mürettipler kızmışlar mıydı işgalcilerine?
mürettiplere göre,
toplatılacağı kesin bir kitabın trajik sonuydu verdikleri ilham
muhabirlere göre,
sansürlenmeye mahkûm flaş bir haber
masalara göre,
üzerlerinde konuşma yapılmasını yadırgamışlardı
baskı kalıplarına göre,
pencereye çakılmak hoşlarına bile gitmişti
gri sakallı bir dev
tutmuş çay servisi yapıyordu
korkularına göre,
bu iş bir an evvel biteydi iyiydi
duygularına göre,
uzun bir eylem halayı gibi
kat kat olmuştu bile onlar
brecht’e dönersek,
işgalciden işgalciye fark vardır derdi
purosunu yakmadan evvel
Audio production: Efe Duyan / EDISAM - Turkish Literature and Science Writers Union
ULUS Newspaper Occupation
angleščina
brecht would ask
what is the difference between
he who desires without understanding
and he who understands but keeps quiet
according to beckett
the biggest opportunity has already been missed
according to the union
this was not planned
according to memories
people believe in an unattainable beauty
according to the revolutionaries
every revolutionary action was legitimate
according to my grandma
I should let all these things go
what I really want to know is
whether the reporters and typesetters
were in conflict with the occupiers at first?
according to the typesetters
they inspired the tragic end of a book
which was destined to be confiscated
according to the reporters
this was a news flash that had to be censored
according to a table
it was strange to be talked down to
according to the printing plate
it was almost comfortable to be barricaded in
a grey bearded giant
was serving tea in the middle of all this
according to their worst fears
it would all end badly
according to their feelings
they were already locked in an ever-contracting conga
if we go back to brecht
he would say it all depends on the occupier
before lighting his cigar
Cevizli Tekel’den Mehmet ve Osman
turščina | Efe Duyan
mehmet’in telaşlı bir mehmet’i daha var
baba olduğunda da böyle
mehmet’in mahcup bir mehmet’i daha
evlendiğinde de aynı
kendine bir de şüpheci mehmet edindiydi
mecburiyetten
keyfi yerindeydi mehmetlerin
hemen dibinde osman’ın hiç tanımadığı osmanları
fedakar bir mehmet’i de var mıydı
-bilmiyor-
yanındakilere doğrulduğunda bir namlu
bunu düşünecek vakit bulamadı
cebinde polis kartıyla osman’ın gizli osman’ı
mehmet’in cansız mehmet’inde
ilk defa bir tütün işçisinin
elini tutunca
mehmet’in inatçı mehmet’i yürüdü taksim’e kadar
üzüldü karısının anılarında
osman’ın istifa mektubunda yırttı son pişmanlığını
güzeldi ölümle inatlaşmak
öldükten sonra bile
Audio production: Efe Duyan / EDISAM - Turkish Literature and Science Writers Union
Mehmet And Osman From Cevizli Cigarette Factory
angleščina
mehmet grew another hectic mehmet
when he became a father
mehmet already owned another shy mehmet
when he got married
he also contracted a sceptical mehmet
urged by necessity
all the mehmets were in fine fettle
next to him stood osman who had many osmans
that mehmet didn’t know
was there a self-sacrificing mehmet?
– mehmet wasn’t sure –
but when a gun was pointed at his group of friends
he didn’t hesitate
secret osman of osman with his police ID in his pocket
held the hand of a tobacco worker for the first time
– the dead mehmet of mehmet –
with sorrow for his widow’s loss of her mehmet
stubborn mehmet walked up to taksim square
he tore up his last regrets
when osman submitted his letter of resignation
it was beautiful to be obstinate in the face of death
even after having died