Aras Ören
NİYAZİ'YE ŞAÎR ARKADAŞININ MEKTUBU
NİYAZİ'YE ŞAÎR ARKADAŞININ MEKTUBU
Bunca zaman sonra mektubun
beni sevindirdi.
Artık şiir yazmıyorum.
Moda şairlere özenmediğimi bilirsin.
Kendimi birşeyler yapıyor sanıp,
yeterince aldattım,
onlar gibi
hiçbir şey yapmadığım halde.
Kısaca bizde alışılmış deyimle
şairane yaşamaktan hoşlanmıyorum.
(şiiri bırakmamın
başka bir sürü nedenleri de var.)
Davutpaşa kışlasını
anlatmıştım sana;
27 Mayıs öncesini, orada
geçirdiğim günleri,
kanaatlerimin orada
nasıl değiştiğini.
Biz 27NMayıs 1960 darbesine kadar
askerin ilerici yanına güveniyorduk.
Öyle ki, birçok kimse için
ordu ve devrim
birdi. Bana kalırsa bu kimseler
kendileri devrim yapmak istemiyorlar.
Devrimi, ezmeye alışkın,
bir güçten bekliyorlar.
Kışladan insan çok şey öğreniyor.
Ben şimdi Davutpaşa kışlası yakınında
bir tekstil fabrikasında
kâtiplik yapıyorum.
Civarda gecekondularda da
bir ev tuttum, başka semtte oturmaya
param yetmez.
Sendika çalışmalarım var.
Türkiye'de olanları duymuşsundur.
Şimdilerde de, sendikaları
politika dışında tutmaya çalışıyorlar
«ulusal bütünlük» gerekçesi ile,
İşçinin ücret kavgası
politika olmamahymış,
demokrasinin bizdeki çeşidinde.
Bugün bizim yaptıklarımız, katlandıklarımız
belki birgün şiirlerde okunur.
Kişiler gelir iktidara, kişiler gider;
yaptıkları bu üzgüler kalır,
acılar baki etimizde,
sökülen tırnaklanmızda,
cop izlerinde,
patlayan ayak tabanlarımızda;
bu işkenceli yaşamımızda.
Kişiler gelir iktidara, kişiler gider,
biz yeterince güçlenirsek eğer
bir giderler bir giderler
gelmezler geri.
Arkadaşın...
İstanbul 6 Mayıs 1973