Gökçenur Ç. (Gökçenur Çelebioğlu)
Kulenin Balkonu
Kulenin Balkonu
"Ölmekten korkmuyorum" dedi adam. "Hiçlik :
yazın etine sıçrayan çekirge, apansız bastıran yağmur,
taşın gölgesinde kırmızı karınca sirki.
Daha çok sözcüklerin olmayışı korkutuyor
beni. Bu yüzden yazıyorum, hiç durmadan
yazıyorum. Nasıl yaptıysam bu kuleyi
eskiden durduğu yere kuyunun -babamın
düşüp boynunu, kırdığı o uğursuz kuyunun-"
(Kar yağıyordu. İsli bir gaz lambası şişesinden bembeyaz bir tülbent
gibi geçiyordu ovadan tren. Vagonların camlarından sarkmıştı
cepheye götürülen askerler, miğferlerini sallamak için katarla
yarışan yaban atı sürüsüne. Kara saplanan erzak kamyonu, avluda
odun kıran çocuklar ve kulenin balkonunda adama sarılıp "gitmek
zorundasın" diyen kadının sesindeki bun. Yani
kışın gündelik işleri.)
Ertesi gün kuleden düşüp boynunu kırdı adam
ve her zamanki saatte kulenin kapısını çalıp durdu kadın
Bir elinde fener, bir elinde şemsiye
ve dişlerinin arasında -ıslatmamaya çalıştığı-
adamın şiir dosyası.
Korku, rüzgâra sinmiş kokluyordu kadını