Erkut Tokman 
Translator

on Lyrikline: 2 poems translated

from: alemán to: turco

Original

Translation

du heller herbst

alemán | Sabine Schiffner

einst warst du in der laune und maltest mir zwei graue vogelflügel
und hast dir meine wünsche in die ohren flüstern lassen
jetzt bringt das wetter wieder überraschend blau und leuchten
eichhörnchen auch und igel die so wie ich nach etwas suchen
du heller herbst mit deinem laub von gingko wein und buchen
wirst du es wieder brechen dein mir gegebenes versprechen

ich gehe schnellen schritts zu meinem nordparkhügel
bevor die zeit schon wieder umgestellt wird und die sinne trübt
ein schäfer treibt die herde an die hunde laufen drumherum
die hören gut die bellen nie husch husch nach haus bevor es dunkel wird
vor den verlassenen kasernen weht ein kalter wind 
und endlich tritt der abend ein an dem die kinder bettler sind

dann warte ich nicht länger nehm die zügel in die hand hol
mir den allerschönsten mann aus einem digitalen land
muss blaue blicke haben zieh ihm auch schwarze schwingen an
stehe nackt da und habe selber überall so weiche rote wunden
und kalt wird mir wenn du als er mich streichelst kommst oh
heller herbst willst du es wirklich brechen dein mir gegebenes versprechen

© Sabine Schiffner
from: Neue Rundschau
Frankfurt am Main: S. Fischer, 2015
Audio production: Haus für Poesie / 2019

Pırıl pırıl bir sonbahar

turco

Pırıl pırıl bir sonbahar

Havanda olduğunda, benim için iki gri kuş kanadı boyadın

Ve kulaklarına dileklerimi fısıldadım

Şimdi hava yeniden şaşırtıcı maviliği geri getirir ve parlak sincapları hatta ve benim gibi birşeyler arayan kirpileri

Sen ginko, üzüm şarapları ve kayın yapraklarıyla donanmış pırıl pırıl bir sonbaharsın

Yoksa yine bana verdiğin sözü tutmayacak mısın?


Hızlı adımlarla parkın kuzey tepesine yürürüm.

Zaman alt üst olmadan ve duygularıma bulutlar çökmeden önce

Bir çoban sürüsünü güder , köpekler etrafta cirit atar

Hiç havlamadan seni dinlerler

Sessizce yuvalarına dönerler akşam karanlığı çökmeden

Terk edilmiş kışlalardan soğuk bir rüzgar eser ve

Aniden akşamüstü oluverir bütün çocuklar dilenciyken


Ve sonra beklemekten vazgeçeceğim dizginleri elime alıp en yakışıklı erkeği dijital ülkeden dışarı sürerek

Onun mavi gözleri olmalı ona mavi kanatlar giydireceğim,

bense çırılçıplak olacağım vücudumun heryerinde yumuşak kırmızı izlerle,

sopsoğuk kalacağım bana dokunduğunda ve oh deyip boşaldığında pırıl pırıl bir sonbaharda verdiğin sözü yoksa tutmayacak mısın yine

çeviri: Erkut Tokman

melaten

alemán | Sabine Schiffner

er sagt sein grab
soll auf melaten sein
dort unter hohen alten
buchen er sagt wenn er zum letzten
mal die augen schließt
stellt er sich vor ich würd
ihn dort besuchen er sagt dass
dies sein grab im schatten liegen soll
malt es mir aus und übern rasen komme ich
herbei um seine erde gut zu pflegen
das wäre was ihn neben allem
anderem am leben hält
denn wir sind ganz weit fort
vom schatten auf melaten
sitzen im weißen haus auf
unserer insel hinter den
sorgsam zugezogenen gardinen
ich sehe seine augen kaum
sie sind ganz schwarz sind sie
noch offen oder schon verschlossen
frage ich mich als er
sie aufschlägt und
schon wieder damit anfängt sagt
sein grab soll auf
melaten sein

© Sabine Schiffner
from: fremd gedanken. LYRIKPAPYRI
Berlin : Edition Voss/Horlemann Verlag, 2013
ISBN: ISBN 978-3-89502-351-4
Audio production: Haus für Poesie / 2019

Melaten

turco

Melaten

Der ki mezarı

Melaten’e defnedilecek

Orada ki büyük yaşlı ağacın

Altına, gözlerini son kez kapattığında,

beni hayal edeceğini söyler,

oraya onu görmeye geldiğimi düşünerek,

mezarı gölgeler içinde olacak,

bunu kafasında canlandırır,

çimlerinin yakınına geldiğimde

onun toprağıyla ilgilenmek için

budur onu yaşamaya ve bütün

diğer şeylere yakın tutan çünkü biz

Melaten’i kuşatan gölgelerden

uzaktayız şimdi,adamızdaki

beyaz evimizin içinde oturmuşuz,

sımsıkı kapattığımız perdelerin gerisinde,

onun tamamen kapkara olan gözlerini

zorlukla seçebilirim,

onların hala açık olup olmadıklarını,

budur kendime sorduğum,

onları yeniden açtığında

ve yine başlar söylenmeye

mezarının melatene

defnedileceğini tekrarlıyarak

çeviri: Erkut Tokman