BOR OTELİ

Şu Varna’da uyumanın yolu yok geceleri,
uyumanın yolu yok
yıldızların bolluğundan,
yakınlığından parlaklığından,
kumlukta hışırtısından ölü dalgaların,
sedefleriyle,
çakıllarıyla,
tuzlu yosunların hışırtısı;
denizde bir yürek gibi atan motor sesinden,
İstanbul’dan çıkıp
                          Boğaz’ı geçip
                          odamı dolduran anıların yüzünden
kimisinin gözü yeşil,
kimisinin bilekleri kelepçeli
kimisinin bir mendil var elinde,
lavanta çiçeği kokuyor mendil.

Şu Varna’da uyumanın yolu yok, gülüm
Şu Varna’da, Bor Oteli’nde.

© Yapı Kredi Yayınları.
Varna

BOR HOTEL

No way you can sleep nights in Varna,
no way you can sleep:
for the wealth of stars
so close and brilliant,
for the rustle of dead waves on the sand,
of salty weeds
with their pearly shells
and pebbles,
for the sound of a motorboat throbbing like a heart at sea
for the memories filling my room,
coming from Istanbul,
          passing through the Bosporus,
                             and filling my room,
some with green eyes,
some in handcuffs
or holding a handkerchief-
the handkerchief smells of lavender. 

No way you can Sleep in Varna, my love,
in Varna at the Bor Hotel.

Translated by Randy Blasing - Mutlu Konuk