Reha Yünlüel
karınca duası
karınca duası
öyle bir elden düşme elelelik ki bu bizimkisi
hiç elden düşmez bir kere kelepirliğine keçi,
hani sanki uçsuz bucaksız bir bayrak yarışı
hani, tâzeliğini yitirmeyen sabahçı demi!
anteninden büyük bir işe mi kalkıştı biri?
el atıverir öteki, kol geriverir beriki;
yuvayı hüzün mü bastı?
kolları bir güzel sıvar,
çağırırız onbir ayın duru sultânı
Kemanî arı HayHay bey’i.
düşmez kalkmaz bir Allah -biliriz-,
birimiz düşerse hepimiz elimizi veririz;
birimiz unutsa birimiz hatırlar, hatırlatır,
yalnızlığı un ufak eder de yeriz biz!
laf ebesi turşucu Lafonten Efendi
halt etmiş bize kalırsa!
karamsar ağustos böceklerine de
mutlakâ açıktır fabl kapımız,
kar kargaşa ya da fırtına günleri.
ne ayaklarımız karıncalanır
-işte bu yüzden- bizim,
ne ayaklarımıza kara sular iner
ne ben'lerimiz üşür yaz günleri
ne de aklımız perde perde yiter!
kıskançlık derseniz pişmiş aş'a soğuk inat,
o da mırmır paspası şu aş’kapımızın
ayaklarımızı siler de îtinâyla, her yuvanın alınlığı
ata yâdigârı karınca duası bu fabldan böyle gireriz.