Gökçenur Ç. (Gökçenur Çelebioğlu)
Gazmaskesi, Deniz Gözlüğü, Talcid Ve Süt
Gazmaskesi, Deniz Gözlüğü, Talcid Ve Süt
O sabah erken uyanmıştın.
Gazeteleri okumadan,
cep telefonuna dokunmadan,
alışılmadık bir neşeyle yürüyüşe çıkmıştın.
Sıcak ekmek, tereyağ, sucuklu yumurta ve çay.
Öğle uykusundan önce
geceden dağınık yatakta aşk.
Herşey sade,
herşey asude,
herşey zihninde
olması gerektiği gibiydi tam da,
balkon demirine konan
o martı gözlerini dikip sana hǣrrrǩĥ! diyene kadar.
Bir dünya şiir yazdın o günden sonra.
Üç kitap çıkardın, yavaşladın.
Ondört dize daha var aklında, yazılmamış
ama hâlâ bilemiyorsun
o sözcüğü nereye koyacağını:
hǣrrrǩĥ! seni sevdiğimi daha sık söylemeliyim, duyman önemli değil.
hǣrrrǩĥ! okumadan sildim sisten gelen SMS’i, sen de sil.
hǣrrrǩĥ! uyuyamıyorsan bir şairin rüyasında uyanıksın demektir.
hǣrrrǩĥ! yaz geldi, çakal çelebinin yazı, işte buna içilir.
hǣrrrǩĥ! böcek gibi biber gazı sıkıyorlar Gezi’de bize.
hǣrrrǩĥ! gök yağmuru öngörür ya da sezer, her nasılsa önceden bilir, bunlar
sorulmaz yaza.
hǣrrrǩĥ! sabaha karşı gelen bir telefon gibiydin, yetişemedim ben sana.
hǣrrrǩĥ! dişlenmiş bir kurşun kalem unutmuştun masamda, ucu kırılmış,
korkuyorum açmaya.
hǣrrrǩĥ! arkamdan bağırdın, yağmur tutundu bu sese, damlalar düşmüyor
bana doğru uçuyordu artık.
hǣrrrǩĥ! o gece ayrı evlerde yattık ama ikimiz de rüyamızda İbranice kursuna başladık.
hǣrrrǩĥ! düşünen şeyler şiir değildir- kesin bilgi, diye bir mesaj gelmiş
tanımadığım bir kullanıcıdan.
hǣrrrǩĥ! yalnızlık yakıyor, herkesi yakar, bunu da yaz bir kenara unutmadan.
hǣrrrǩĥ! dişleğim, çillim, gözlerin ışıl, kulakların kepçe, saçların küt,
hǣrrrǩĥ! evlen benimle, herşeyim var, gazmaskesi, deniz gözlüğü, talcid ve süt.