Gökçenur Ç. (Gökçenur Çelebioğlu)
Acının Soyağacı
Acının Soyağacı
Bir ağacın soyağacına çalışıyorum.
Dağılan sabah sisi güderken sabrın arı sürüsünü
yarı yanmış günlüklüğü bir başıma dolaşıyorum.
Yalnızlık, sarı duvarlı bir sanatoryum bahçesi olabilir!
Bir ağacın soyağacına çalışıyorum.
Kollarımda getiriyorum gelinlik günün ölüsünü
kilitli kutu, tutulmamış sözler, bir mum
gibi atıyorum kayalardan denize
Düştükçe uzuyor saçları,
bir orkide gibi açılıyor etekliği
başaktan bir meşale taçsız başı
ışıtan gecenin gerdek odasını
Diniyor yağmur: taşların sunak taşı
Şapkalarını çıkarıp dallara asıyor peşimdekiler
bir sap papatya atıyor yas tutucular suya
karşı adada yanan bayraklar çekiyor çocuklar
yetimhanenin kulelerine
Taştan köpekler gibi bakıyoruz geceye
Alnımızda açılan boşluk, ve sessizlik bir gereç
oluyor gerçeği geciktirmeye
Sakar bir elin parmakları gibi bir arada kalıyoruz
her gün biraz daha yaklaşarak birbirimize, ayrılığa, neye?
Bir acının soyağacına çalışıyorum
Yarım kalmış bir günlüğe, yarından başlıyorum.