Şimdi Bana Anlatmayın Erkekleri

Canım öyle acıyor ki
yerin altındaki taşları uyandırıyorum

kadınlığım benim
içine taş doldurulan kumbaram
solucanlara yuva, ağaçkakanlara
vücuduna inen tilkilere kovuk
kollarıma yeni tohumlar serpilir
hayatının erkeği aranır ki ciddi meseledir

kadınlığım soğuk mezem
ve bir yokluğun evi olan kasığım
dünya burada duruyor
sen içine atılan çöplerle yaşa

gittiğinde etin tırnaktan ayrıldığını anlat ona
kopuşun ilmiyle yaşadığını
anlat ona o amansız hastalığı

derisi soyulmuş bir kuzu gibi üşür eti bakışlarınızda
“ben size annenizin rahmini borçlu değilim, bayım”
kadınlığım, zaptedilmiş kıtam

ne bir tarlayım ekilen…
kazıyın bedenimden o benim olmayan organı
düşürebilseydim bir yılan kavı gibi
anne olunmaz bir cinayete

vatan değil, kadın bedenidir bölünen
şimdi bana anlatmayın erkekleri

© Müesser Yeniay
From: ben olmadan çöller vardı
Şiirden Publishing, 2014
Audio production: Haus für Poesie / 2016

Now Don’t Tell Me of Men!

My soul hurts so much that
I awaken the stones under the earth

my womenhood
a moneybox filled with stones
a home to worms, woodpeckers
a cave to the wolves climbing down my body
on my arms, new seeds are sprinkled
the man of your life is searched
that’s quite a serious matter

my womanhood, my cold snack
and my pubic, a home for nothingness,
the world stands here
and yourself! live with the rubbish thrown into you

when he’s gone, tell him that flesh leaves nails
that you live with the science of the break
tell him of that serious illness

like a lamb skin, I’m cold in your gaze
I’m not in debt to you your mothers womb, sir!
my womanhood, my invaded continent

neither am I  a cultivated land…
scratch off the organ that’s not mine
like a snake skin, I wish I could drop it
it’s not reasonable to be a mother to murder

it’s not homeland that’s divided
but the body of woman
now, don’t tell me of men!

Translated by Müesser Yeniay