Kevser Canbolat

türkisch

*** [Ukrainlannast põetaja]

Ukrainlannast põetaja
seisab Itaalia Alpide väikelinnas
pargis magnooliate all.
On talv, rihma otsas kargleb
vana valge karvane koer.
Äkki hakkab ehmatavalt
valjusti lööma kirikukell.
Väike valge koer
hakkab haukuma,
ägedalt ja kõõksudes,
õhus aimdub rabandust.
Kirik ei jäta järele,
koer samuti mitte.
Õuduse amplituud suureneb.
Loom ja kirik
rebivad võidu
südamete rütme.
Keegi ei pane veel midagi tähele
pargis magnooliate all.
On on on on on on on

© Maarja Kangro
Aus: Heureka
Tallinn: Eesti Keele Sihtasutus, 2008
Audioproduktion: Literaturwerkstatt Berlin 2012

DUYURU

Şiirlerim hala bön bön bakınıp duruyorlar.
Alışmayacağım buna hiçbir zaman. Burada yaşadıkları
yeter artık.
Yeter.  Kovacağım evden gitsinler. Ayak parmakları buz
kesinceye kadar beklemek istemiyorum.
Rahatsız edilmeden karma karışık gürültülerinden
duymak istiyorum gümbürtüsünü güneşin
ya da kalbimin, şu taşlaşmaya yüz tutmuş kalleş sünger hani.

Şiirlerim klasik bir düzme bilmez,
ya bayağı lakırdılar eder ya da züppelik yaparlar.
Kışın dudakları çatlar,
baharın ilk sıcağında sere serpe yatarlar,
yazımı berbat ederler
sonbaharda ise kadın gibi kokarlar.

Yeter. Bu sayfanın on iki satırında daha
arkalarını toplayacağım
ve tekmeyi vuracağım sonunda.
Gidin başka yere yamanın, beş paralık dizeler,
başka yerde titreyin on iki kişilik okur
ve horlayan bir eleştirmen huzurunda.

Haydi, gidin artık hafif adımlı şiirler,
ziyaretçisini görünce gülen mezarlarla dolu,
cesetlerin birbiri üzerine dizildiği
bu yaşlı dünyada ağır basmasını bilemediniz.
Haydi, gidin artık yalpalayarak
tanımadığım o kadına doğru.

Translated into Turkish by Kevser Canbolat,
under the authority of the Flemish Literature Fund.