Metin Cengiz
YAĞMUR
YAĞMUR
-1-
Yağmurun yağışını seyrettim dün
Her şeyi göğe benzetiyor yağmur
Her şey asılı kalıyor havada
Bir an donmuş gibi yere düşmeden
Akıl yerle gök arasında şaşkın
Uçan kuş gibi asılı kalıyor
Bir an seni gördüm bakışlarını ve yağmura benzeyen bedenini
Attım hayal gibi yağan yağmura kendimi ve sarıldım bedenine
Seyredenler yazık be bu adama aklını mutlaka kaçırmış dedi
Bağırdım: akıl sizin olsun ama dokunmayın sakın yağan yağmura
-2-
İnsanın ruhuna çarpıyor yağmur ve yağmurun o güçlü damlaları
Aklındaki dizeleri su gibi silip götürüyor ıslık çalarak
Hayat sulara kapılıp gidiyor
Sevgili gözlerin yüzün gidiyor
Anımsadığım geçmiş şu köprüde
Yumruklar havada nümayiş sonra polis copu ve jandarma dipçiği
Yaşanmış ne varsa bir hayal gibi kalıyor o mühürlenmiş uzakta
Yaktığı ateşi seyrediyorum sokaklarda hazla yağmurun
İnsanların ruhunda bıraktığı ateşi aşk gibi umut gibi
Yangın yerindeyiz yanıyor her yer
Ömür böyle diye düşünüyorum
Çelik gibi sıkıyor boğazımı
Elimi uzatıyorum geçmişe
Yağmur tutuyor ellerimden yalnız şu viran olmuş yıllarım yerine
Su olup akıyor yağmur
Bir dava uğruna kaybolan elli dört yaşım
-3-
Uzun hava gibi yağıyor yağmur
Sanki çığ düşüyor pencerelere
Dünyanın menteşeleri kopuyor
Gök saçın yolarak iniyor yere
Beni bu havalarla an sevgili
Yağmurun bıraktığı yangınlarla
Beni yaktığı ateşle sokakta
Beni böyle alt üst oluşlarla an
Bir alt üst oluşum bu dünyaya ben
-4-
Akşam yorgun akşam yalnız hüzünlü
Yağsın, yağmur içip dirilsin dünya
Uzun bir uykudan uyanır gibi
Çocukken öğrendim doğmak ne ama
Hâlâ anlamadım gitti ölümü
***
Bu yıl bu bahçenin gülleri açmaz
Yağmurum ol yun beni sokaklarda
***
Sokaklarda akıp giden suyum ben
Mecram ol benim kalabalık yüzüm
Seninle sonsuza akıp gideyim