Gökçenur Ç. (Gökçenur Çelebioğlu)
Elin Somut Eylemselliğine Övgü
Elin Somut Eylemselliğine Övgü
Başımı çıplak göğüslerine yasladığımda
burnumdan damlayan kan, karnının aklığından
kasığına doğru akıyordu. “Sözcükler,” dedim
“beni korur sanıyordum.
Artık inanmıyorum bir imgenin
insanın ensesine inen bir darbeden daha sarsıcı
olabileceğine. Sanmıştım ki, dizelerimle başlatacağım
tepkime dizisi dünyayı değiştirecek.
Ne saflık, dünyayı değiştirenler, şeylere
elleriyle dokunmaktan korkmayanlar,
hayvan ayaklı elleriyle, gece ayaklı elleriyle,
ayakkabısını bir kerede bağlayabilenler,
eğmeden keserle çivi çakabilenler,
sıkışmış konserve kapaklarını açabilenler,
ellerini bir ateş kargası gibi besleyenler,
ellerini zakkum gibi sulayanlar,
ellerini geceyle bileyenler,
elleriyle gerçekliğin karnını deşenler,
elleriyle yaşamla ödeşenler,
dünyayı değiştirenler iyi fikirleri olanlar değil,
ellerinde korkmadan yıkma gücünü tutanlar;
her yerde yeni düşünceler belirip yok oluyor,
çünkü iyi bir fikir bir hiçtir
yıkıcı bir eylemcinin eline geçene kadar.
Bir dize, aşık kemiğinden sert, incik kemiğinden ince,
bir kuşun kanat kemiği gibi içi boş ve hafif,
bir kertenkelenin kuyruk kemiği gibi eklemli,
bir kaval kemiği gibi dümdüz,
bir fil kemiği kadar ağır bir dize de olsa
mavimor karanfiller açtırabilir mi
göveren tenin tarlasında. Bak yine saçmalıyorum,
yumruğun çaktın mı morarıyor göz hepsi bu işte.
Şiir yazabileceğime yumruk atabilmek isterdim.”